Neredeyse Harput'taki tüm kedilere Nuriye Teyze bakıyor
Elazığ'da 63 yaşındaki Nuriye Teyze, ailesiyle birlikte sokakta yaşayan 70'e yakın sokak kedisine kışın evinin içinde, yazın ise evinin bahçesinde çocuğu gibi bakıyor.
Elazığ'ın tarihi Harput Mahallesinde yaşayan 63 yaşındaki Nuriye Teyze, ailesiyle birlikte mahallesinde bulunan sokak kedilerini kışın evinin içinde, yazın ise bahçesinde bakıyor. 9 yıl önce 3 yavrulu bir kediyi bulmasıyla evini kedilere açan Nuriye teyze, şimdi ise mahallesinde bulunan 70'e yakın kediye çocuğu gibi bakıyor. Sokak kedilerine evini açan Nuriye Teyze, ilerleyen yaşına rağmen sabah erken saatlerde kalkıp kedilerle ilgileniyor. Zaman zaman hayvan severlerin gönderdiği kedi mamalarıyla, zaman zamanda kendi imkanlarıyla kedilerini besleyen Nuriye Teyze, ömrünün geri kalan kısmını kedilerle geçirmek istediğini söyledi.
“Harput'a olan sokak kedilerinin hemen hemen hepsine biz bakıyoruz”
9 yıldır kedilere beslediğini belirten Nuriye Yucesoy, “Kedilerimin sayısı 50-60'ı bulmuş. Hayvanlara bakıyorum aç susuzlar, o yüzden dışarda kalmalarına gönlüm razı olmuyor. Merhametimden dolayı bakıyorum. Kışın soğuktan, yazın sıcaktan korumak için bakıyorum. Kışın soğukta içeri alıyoruz. Bazen çatı katına aldığımız oluyor. Kulübelerim var. Yavruları hasta olanları içeri alıp bakıyorum. Hem içeride hem de sokakta baktıklarım var. Harput'a olan sokak kedilerinin hemen hemen hepsine biz bakıyoruz. Akşam fırsat buldukça çocuklar gidip hepsine mama dağıtıyor. Her köşe başına su bırakıyorlar. Bu sadece kedi değil, köpek de olsun hepsi can elimize bakıyorlar. Bize öyle alışmışlar ki şehre inip geldiğimde hep beni karşılıyorlar. Kediler bir bebek gibiler. Hasta olanları veterinere götürüyoruz, kısırlaştırıyoruz. Bazı kedilerimiz doğum yapamıyor sezaryen oluyorlar. Bunların hepsine para lazım kendimiz bakıyoruz. Hamt olsun yağımızda kavrulup gidiyoruz. Dışarıdan biraz destek gelse daha iyi olur” dedi.
“Bir küçük çocuğa bakar gibi onlara bakıyorum”
Ev içinde kedi yavrularının olduğunu belirten Yucesoy, “Bebek kedilerimiz var, kuma ve mamaya ihtiyaçları var. Bir küçük çocuğa bakar gibi onlara bakıyorum. Yavru olan kedileri biberonla besliyordum. Bazı kedileri gece kalkıp saat başı biberonla besleyerek büyüttük. Biri gelse sahiplenmek istese versem iyiler mi, kötüler mi, ya da bizim gibi bakabilirler mi diye veremiyorum. Bizi terk eden kediler de oldu. Onları düşünüyorum. Acaba neredeler diye merak ediyorum. Aynı çocuğum gibi, çocuklarımdan ayırmıyorum. Ailecek bakıyor, ailecek seviyoruz. Önceleri mama veriyorduk. Daha sonra süt, yoğurt, ciğer, tavuk da veriyoruz. İçerde 45 tane, dışarıda 70 tane kedim var. Gücüm yettiği kadar onlara bakacağım. Onları terk etmeye niyetim yok. Onlar da beni terk etmese onlara bakacağım. Hepsinin ayrı ayrı ismi var. Kedilere yakıştırdığımız isimleri koyuyoruz. Bu sene tombul bir kedi geldi karpuza benzediğinden ismini Karpuz koydum. Neye benzediyse onu koyuyorum Kavun, Tarçın, Badem, Elma isimli kedilerim de var” diye konuştu.